Türkiye İhracatçılar Meclisi’nden alınan bir yazıda; Beyrut Ticaret Müşavirliğimizin Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü’ne hitaben bir yazısına atfen, Lübnan'da 17 Ekim 2019'da başlayan ve hâlihazırda devam eden sivil karışıklık halinin ülke ekonomisi ile piyasalara yansımalarına ilişkin sabit döviz kuru rejiminin bulunduğu Lübnan’da, Eylül ayı sonundan itibaren önemli bir döviz likiditesi sorununun mevcut olduğu; kambiyo ve bankacılık mevzuatında herhangi bir değişiklik yapılmasa da bankaların piyasalara döviz sunumunda her geçen gün yeni fiili kısıtlamalara yöneldiği, ATM'lerden ABD Doları hizmetinin tamamen durdurulduğu, gişe işlemlerinde de kişisel hesaplarda haftalık 500 ABD Doları çekme sınırlamasının uygulanmaya başlandığı, 1 ABD Doları/1.507,5 LBN Lirası resmi kuruna karşılık serbest piyasada daha yüksek oranlardan paralel bir döviz kuru oluştuğu ifade edilmektedir.
Anılan yazıda devamla, Lübnanlı firmaların bu gelişmeler sebebiyle dış ticaret işlemlerinde, özellikle ithalat karşılığı olarak döviz transferlerinde ve zamanında ödeme konusunda halihazırda büyük sorun yaşadıkları; mevcut durumun daha iyi anlaşılabilmesi maksadıyla muhtelif banka şubeleri ile görüşüldüğü ve dış ticaret işlemleri dahil olmak üzere yurt dışına döviz transferlerinin doğrudan banka yönetimleri tarafından "case by case" değerlendirildiği, ancak yalnızca sınırlı bir kısmının uygun görüldüğü bilgisine ulaşıldığı, ayrıca bankalarda akreditifli işlemelerin de yapılamadığı bildirilmektedir.
Bununla birlikte, Bankalar Birliğinin almış olduğu prensip karar çerçevesinde, 17 Ekim 2019 tarihinden sonra bankalara getirilen nakit dövizlerin yurt dışı transferine izin verilmeye başlandığı, ancak bu tarihten önce banka hesaplarında bulunan miktarların (cari hesapların) bildirilen bahse konu kısıtlamalara tabi olduğu bilgisinin edinildiği; Ticaret Müşavirliğimiz tarafından, söz konusu kararın sisteme döviz girişinin devamının temini maksadıyla alındığı ve serbest piyasadan yüksek bedellerle temin edilebilen dövizlerin banka şubelerine getirilmesi halinde kısıtlamalardan etkilenmeksizin yurt dışına transferine izin verilmesinin de temel ihtiyaç maddelerinin ithalat yoluyla tedarikinin sağlanması maksadıyla gerçekleştirildiğinin değerlendirildiği belirtilmektedir.